İnsanların büyük kentlere yığılmasının belki haklı gerekçeleri vardır.Ama kapitalizmin madde dünyasına takılan insanlar yaratılış özelliğinden kaynaklanan özelliklerinden uzaklaşmalarının faturasını mutlaka bir gün  ödeyecekler.

Elbette iş,aş,eş için çalışmak zorundayız.Çok çalışarak elde ettiğimiz dünyalıklarımız bizleri mutlu edecek zannettik.Ama madde dünyamızı ihya ederken ruh alemimizi hep ihmal ettik.Doğallığı kentlerde aradık.

Tercihlerimizi Anadolunun insanına sunduğu olağanüstü güzelliklerinden değil ,kentlerin beton yığınlarından yana kullandık.

Kışın aynı,yazın aynı,ilk bahar aynı,sonbahar aynı görüntülere sahip kentlerimizle,Her mevsim ayrı bir renk şovuna dönen Anadolu (Çamlıyayla) kıyaslanabilirmi ?

Topraktan yaratılan insan, toprağa her zamankinden daha çok muhtaçtır günümüzde.

Renklerin şovu insanı adeta motive ediyor.

Stresten kurtulmak mı istiyorsunuz ? Haydin sobaharın renk cümbüşüyle rahatlamak için doğaya...

Yorumlar