Hiç düşündünüz mü insan denilen yaratılmış nasıl bir varlık.Neden yaratıldık.insan olarak ne gibi misyonumuz var.Dünyada bir boşluk doldurmak içinmi dünyadayız.

         Ya bedenimizdeki olağan üstü nizam.

         Uzuvlarımız…

         İç organlarımız…

          İnsanın ruh aleminin hamalları uzuvlarımızdır.

         Ruh istemedikçe,talimat vermedikçe hiçbir organımız hareket etmez.

         Sıkıntının,sevincin,üzüntünün,acının muhatabı esasen ruhun kendisidir.

         Gözümüz on tabakadan oluşur.Bu tabakadan birinde oluşan arıza görmede sıkıntıya sebep olmakta.

         Ciğerin görevi mideye gelen yiyecekleri kana çevirip organlara göndermek.

         Ciğerde tortulaşma meydana gelir.buna lenf deniliyor.

         Dalağın görevi o lenfi mideden söküp almaktır.

         Kanın üzerinde bir köprü oluşursa buna da safra deniliyor.

         Öd kesesinin vazifesi o safrayı toplamaktır.

         Kan ciğerden çıktıktan sonra ince ve kıvamsızdır.Böbreğin vazifesi

Kanın suyunu almaktır.Böylece kan safrasız ve lenfsiz damarlara ulaştırılmış olur.

Onun için insan,alemin küçük örneğidir denmiş.

         Bu denli mükemmel yaratılan insan kendini bir keşfedebilse inanın

 Yeryüzünde çektiği sıkıntıların hiç birine muhatap olmayacaktır.

         Zira kendini bilmeyen Yaradanını hiç bilmez.

         Yaradanını bilmeyen yaratılmışlara merhamet edemez.

         Merhameti olmayanın hayvanlardan ne farkı varki.

         Hayvanlarda yiyor,uyuyor,çiftleşiyor.

         BİRBİRİNİZİ SEVMEDİKÇE İMAN ETMİŞ OLMAYACAKSINIZ.İMAN

ETMEDİKÇEDE CENNETE GİREMEYECEKSİNİZ.hadis

Yorumlar